14.05.2012
Bireysel, kurumsal ve toplumsal farkindalik için...
Türkiye’de iç denetim meslegi ile ilgili farkindaligin miladi, 19 Eylül 1995 tarihinde 47 meslektasimizla gerçeklestirdigimiz Türkiye Iç Denetim Enstitüsü’nün kurulusudur.
Türkiye’de uluslararasi standartlarda mesleki gelisim ve paylasim platformu olusturmak, meslekle ilgili degisimi ve gelecegi yönetmek için 1995 yilinda 47 meslektasimiz ile birlikte kurulusunu gerçeklestirdigimiz Enstitümüz; paylasarak gelismek, katilimla ilerlemek prensibi ile yola çiktigimiz birlikte basarma düsüncemizin bir eseridir.
Birlikte basarma düsüncemizin eseri olan Enstitümüz, kurulusu ile birlikte, birbirinden farkli kurumlarin temsilcileri olan bizleri bulusturmus, bir araya getirmis, birlikte paylasim ve katilim arzumuzu harekete geçirerek, farkliliklarimizin zenginligini, birlikteligimizin sinerjisi ile deger yaratan bir güce dönüstürmüstür.
Iç denetim alaninda Türkiye Iç Denetim Enstitüsü ile baslatilan farkindalik, bugün akademik, sivil, mesleki, sektörel, kamu, finans ve reel sektörde faaliyet gösteren kuruluslarimizda ifade ve yayilim gösteren bir seviye ve birikime ulasmistir.
Dün, meslek adamlari olarak Türkiye Iç Denetim Enstitüsü ile baslattigimiz mesleki farkindalik, bugün ülkemizin önde gelen kuruluslari ile kurumsal düzeyde bir farkindaliga dönüsmüstür. Iç denetim alaninda saglanan mesleki ve kurumsal farkindaligin toplumsal farkindaliga dönüserek tüm ülke genelinde yayginlik kazanmasi meslegimiz ve ülkemizin gelecegi için büyük önem tasimaktadir.
Toplumsal farkindaligin seviyesi, uluslararasi standartlarla uyumlu mesleki uygulama, meslegin yetkin ve nitelikli meslek mensuplarinca yürütülmesi için önem tasimaktadir. Uluslararasi mesleki standartlarin ve sertifikasyonun ülke genelinde yayginlastirilmasi, is dünyamiz, sirketlerimiz, kamu kurum ve kuruluslarimizin uygulamalarinda, düzenleyici kurumlarin düzenlemelerinde referans olmasi saglanmalidir.
1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüge girecek olan yeni Türk Ticaret Kanunu, iç denetimin finans ve kamu sektörü ile birlikte reel sektörde gelisimi, yayilimi ve toplumsal farkindalik için önemli bir kilometre tasi olacaktir. Yeni TTK ile iç denetime olan ihtiyaci ortaya çikaran üç önemli düzenlemeden söz edebiliriz.
Sermaye sirketleri için bagimsiz dis denetim zorunlulugu, risklerin erken teshis komitesi ve yönetim kurulunun vazgeçilemez ve devredilemez görevleri arasinda iç denetime iliskin hükümler ve bu hükümlere iliskin kanunun gerekçeleri, iç denetime ve yetkin iç denetçilere olan ihtiyaç konusunda beklentileri arttiracaktir.
Yeni TTK ile birlikte baslayacak yeni dönemde, ülkemizin kurumsal yönetim kalitesine, yatirim iklimine ve küresel rekabet gücüne iç denetim asagida özetlenen katma degeri ile katki saglayacaktir.
• Sirket ve kurumlarin risk yönetimi, kontrol ve kurumsal yönetim süreçleri ile ilgili bagimsiz ve tarafsiz güvence saglama ve danismanlik faaliyeti olan iç denetim, yönetsel hesap verebilirligin yerlesmesine imkan saglayacaktir.
• Iç denetim, isletmenin kurumsal yönetim uygulamalarina yönelik yaptigi etkinlik ve verimlilik degerlendirmeleri ile yönetimin bilinçlendirilmesi, adillik, seffaflik, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkelerine uygun yönetim uygulamalarinin gelistirilmesi ve bu sekilde isletmenin kurumsal devamliligi ve itibarinin arttirilarak, amaçlarinin gerçeklestirilmesine yardimci olacaktir.
• Is süreçlerinin etkinligi ve verimliligi, mali raporlama sistemini güvenilirligi, yasa ve düzenlemelere uygunluk konularinda makul bir güvence saglamak için sirket yöneticilerince tasarlanan iç kontrol sisteminin gelistirilmesinde iç denetimin önemli bir rolü vardir. Böylece hata ve hilelerin, gelir ve varlik kayiplarinin önlenmesi mümkün olabilecektir.
• Iç denetimin risk yönetiminin bir parçasi olarak önleyici bir niteligi de bulunmaktadir. Iç denetim isletmedeki risk yönetim sistemine iliskin yaptigi denetim çalismalari ve degerlendirmeleri ile bu sistemi etkinlestirmede çok önemli bir role sahiptir. Böylece sirketlerin karsi karsiya kaldiklari riskleri bilmesi, ölçmesi, degerlendirmesi ve yönetebilmesi mümkün olabilecek, çesitli risklerden kaynaklanan zararlar engellenebilecektir.
• Iç denetçiler tarafindan yapilan çalismalar sirketin bagimsiz denetime hazir olmasi açisindan büyük önem tasimaktadir. Iç denetçilerin gerçeklestirdikleri çalismalar bagimsiz dis denetçiler için önemli bir kanit kaynagidir ve denetçilerin islerini kolaylastirir. Ayrica bagimsiz dis denetçiler, iç denetçilerin çalismalarindan faydalanirlarsa denetim maliyetleri de azalacaktir.
• Sirketlerimizin yeni Türk Ticaret Kanunu’nun getirdiklerini dikkate alarak; mevcut insan kaynagi, teknoloji ve yetkinliklerini hizla gözden geçirmeleri, ihtiyaçlari ile ilgili dogru is ve çözüm ortaklarini seçebilmeleri, isletme genelinde egitim ve bilgilendirme faaliyetleri düzenlemeleri gerekmektedir.
• Bu hazirlik ve uyum sürecinde isletmelerimizin iç denetim faaliyetinden yararlanmalari ve yeni dönemde iç denetim fonksiyonuna organizasyonlari içinde mutlaka yer vermelerini tavsiye ediyoruz.
• Sirket bünyesinde etkin bir iç denetim fonksiyonunun olusturulmasi her sirket ve kuruma katma deger saglayacaktir.
Yeni TTK düzenlemeleri ile olusacak ihtiyaç ve beklentiler çerçevesinde; uluslararasi standartlarda iç denetim uygulamasi, meslegin uygulamacilari olan iç denetçilerin yetkinligi ve egitimi konularinda Enstitümüz Bakanlik, düzenleyici kurumlar ve sirketlerimizin ihtiyaçlarina cevap verebilecek imkanlara sahiptir.
Ülkemizde iç denetim mesleginin uluslararasi ve ulusal referans kaynagi olan TIDE, tüm mesleki birikimleri ile kamu ve düzenleyici kurumlara, sirketlerimize ve meslektaslarimiza destegini sunmaktan memnuniyet duyacaktir.
Öte yandan, ülkemizin dünyanin 10 büyük ekonomisinden biri olma iddiasi bulunmaktadir. Bu iddianin ekonomi ve is hayatindaki alt yapisinin olusturulmasinda yeni TTK’ nin rolü bulundugu kadar temiz toplum, seffaf kurum ve dürüst bireylerden olusan bir ülkenin yurttasi olmak, denetimin rolü, islevi ve katma degerinin bilinmesi, her birey ve kurum için gerekliliginin anlasilmasi ile mümkündür. Ülkemizin aydinlik gelecegini ilgilendiren bu hedefe ulasmak toplumsal farkindaligin gücüne baglidir. Toplumsal farkindalik ise ilkögretimde baslayan bir süreçtir.
Bireyin ilk olarak aile ve yakin çevresinden aldigi bilgi, görgü, terbiye ve aliskanliklar, okul çagina gelip ilkögretime basladigi an bir sistem ve disiplin ile degisim, gelisim göstererek bireyin gelecegine yön verir.
Ilkögretimde baslatilacak bir egitim seferberligi ile temiz ve seffaf toplum olmak için denetim ve hesap verilebilirligin yarinin büyükleri, ülkemizin gelecegi çocuklarimiza anlatilmasi, hayal dünyalarinda yer bulmasinin saglanmasi toplumsal bir sorumlulugumuzdur.
Bu sorumlulugun geregini yerine getirmek için tüm sivil ve mesleki kuruluslar ilkögretimde temiz ve seffaf bir toplum için toplumsal farkindalik seferberligini baslatmalidir.
Bu seferberligin baslatilmasi için; sivil ve mesleki kuruluslar tarafindan bir sosyal sorumluluk projesi olarak sahiplenilmesi, toplumun her kesimi ile paylasilmasi saglanmali, seferberlige katilim ve destek için meslek adamlari olarak rol üstlenilmelidir.
Meslek adami olarak “Meslekte küresel gelisim ve mükemmelligin paydasi olmak” iddiamizi gerçeklestirmenin, birey olarak “Temiz toplum, seffaf kurum ve dürüst bireylerden olusan bir ülkenin yurttasi olmak” hedefimize erismenin teminati çocuklarimiz ile ülkemizin aydinlik gelecegi için sira disi, farkli bir katki ile farkindalik yaratalim.
Ali Kamil UZUN, CPA, CFE, MA, CRMA
Türkiye Iç Denetim Enstitüsü Kurucu Baskani
(alikamil.uzun@gmail.com)